Haber: Referans Medya
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, İdlib krizine yönelik yaptığı açıklamalarla uluslararası teamülleri yok sayıyor. Rus Büyükelçi’nin diplomatik kuralları yok sayarak yaptığı konuşma büyük eleştiri aldı.
Aleksey Yerhov, Rus haber ajansı Sputnik’e verdiği röportajda İdlib krizi ile ilgili Türkiye’yi suçladı. Rus büyükelçi diplomatik nezaketten yoksun açıklamaları ile ‘kendisini sömürge valisi zannediyor’ yorumlarına sebep oldu.
Yerhov, Soçi'de M5-M4 karayollarını trafiğe açma konusunda mutabakat sağlanmıştı. Ne oldu, teröristler çıkarıldı mı? Yollar açıldı mı? Eğer yükümlülüklerinizi yerine getirmiyorsanız, diğer taraftan yükümlülüklerini yerine getirmesini talep etmeye hakkınız var mı? Türkiye anlaşma şartlarını yerine getirmediği için İdlib’te çatışmalar sürüyor’ diye konuştu.
Türk Şehitleri Yok Saydı Esed’i Savundu
Halen Ankara’da Büyükelçilik görevine devam eden Rus diplomat, 10 Şubat günü Rusya ile varılan mutabakat çerçevesinde İdlib’te görev yapan Türk Askeri noktasına yönelik provakatif saldırıya rağmen Beşşar Esed’in haklılığını savundu. Yerhov, Suriye Ordusu kendi topraklarının her bir karışını geri alma kararı verdi. Birtakım sakallı yabancıların dikte ettiği kurallara göre değil, atalarının yaşadığı gibi yaşama hakları için savaşıyorlar’ ifadelerini kullandı. Esed savunuculuğu ile yetinmeyen Yerhov, Suriyeli muhalifleri 100 Dolar karşılığında Libya’ya götürülerek Hafter’e karşı savaştırılan paralı askerler olarak nitelendirdi.
Küstahça Meydan Okudu
Putin Yönetiminin Ankara temsilcisi Yerhov, Suriye rejimi yasa dışı silahlı oluşumların elinden onlarca köyü ve son günlerde de stratejik öneme sahip M5 karayolunu kurtardı. Artık kimse taarruza geçmiş olan Suriye ordusunu geri çeviremez’ sözleri ile Türkiye’ye dolaylı meydan okudu. Rus Elçi, Şam ve Rusya’nın ‘ihlal’ ettiği iddia edilen 17 Eylül 2018 Soçi Mutabakatı nedir ? Bu ikili bir anlaşma ve bu anlaşma kapsamında taraflar üzerlerine oldukça açık ve net yükümlülükler aldı. Örneğin, Rusya İdlib gerilimi azaltma bölgesinde Türk gözlem noktalarının varlığını ve bölgede askeri statükonun devam ettirilmesini kabul etti. Türkiye de İdlib’de oluşturulan 15-20 kilometre genişliğindeki silahsız bölgeden “tüm radikal terörist grupları”, tanklar, çok namlulu roketatarlar, topçu sistemleri dahil tüm ağır silahları tahliye etme yükümlülüğünü aldı. M5 ve M4 karayollarını trafiğe açma konusunda da mutabakat sağlandı. Ne oldu, teröristler çıkarıldı mı? Yollar açıldı mı? Eğer yükümlülüklerinizi yerine getirmiyorsanız, diğer taraftan yükümlülüklerini yerine getirmesini talep etmeye hakkınız var mı? Anlaşma taraflarının yükümlülükleri ‘diyalektik birlik içinde’ bulunmalı, aksi takdirde eşit partnerlikten bahsetmek güç oluyor’ dedi.
TSK Orada Ne Yapıyor ?
Yerhov, nezaket ve diplomasi dilinden uzak açıklamalarını, ‘Soçi’de Türkiye’nin varlığı konusunda anlaştığımızda, bu noktaların anlaşmada belirtilen ateşkesi ve anlaşmanın yerine getirilmesini gözlemleyeceği kastedilmişti. Ama anlaşma yerine getirilmedi, çatışmalar sürüyor ve şöyle bir soru ortaya çıkıyor: Bu noktalardan ne için gözlem yapılmaktadır ? Bu tesislerin işlevi ne ? Ki askeri dilde bu noktaların adı aslında ‘mustahkem mevkidir’. Yerel basın, bu Türk müstahkem mevkilerden Suriye ordu birliklerine yönelik topçu ateşi açıldığını bildiriyor. Bu noktalar aslında ‘cephenin’ çok gerisinde kaldı ve orada ne yapıyor ? sözleriyle sürdürdü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.