Tevhidin temeli Allah’ı birlemek, O’ndan başka Rab, İlah, Hâlik ve Hakim tanımamaktır. Allah’a iman ise ancak tağutları reddetmekle birlikte gerçekleşir. Kitabullah’ta bu gerçek şöyle ifade edilir: “… Artık kim tağutu inkâr edip Allah’a iman ederse, muhakkak ki o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır…” (Bakara, 256)
Yaşadığımız toplum her ne kadar kahir ekseriyetiyle Allah’a iman iddiasında bulunmakla beraber ne yazık ki şirkle iç içe bir yapıya sahiptir. Bu çelişkiyi idrak edip, bundan kurtulma, arınma gayretleri ise bilhassa kamusal alanda icra edilen ve şirk olgusunu çeşitli biçimler ve araçlarla kurumsallaştırıp, yaygınlaştırmaya yönelik sistematik çabalarla boşa çıkartılmaya çalışılmaktadır.
Rıdvan Kaya'nın yazısını okumak için tıklayın..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.